SAY & TELL
Eğer konuştuğumuz kişiyi cümlede belirtiyorsak tell, belirtmiyorsak say tercih edilir: He told me that he would come soon. (Bana yakında geleceğini söyledi.) = “Bana” söylediği belirtiliyor.He said that he would come soon. (Yakında geleceğini söyledi.) = Kime söylediği belirtilmiyor. Say fiili, cümlede kişi belirtilince de kullanılabilir. Ancak bu durumda to almalıdır: He said to me that he would come soon. (Bana yakında geleceğini söyledi.)
PRODUCE, PRODUCT & PRODUCTION
1. Produce, “üretmek” anlamında fiildir: In this area there are some factories producing electrical goods. (Bu bölgede elektrikli aletler üreten birkaç fabrika var.) Produce kelimesi, aynı zamanda, çiftçilerin yetiştirdiği “sebze, meyve” anlamında “ürün,
POST, MAIL & POSTAGE
1. Post, İngiliz İngilizcesinde kullanılan, hem “posta” anlamında isim hem de “postalamak, göndermek” anlamında fiildir: Did you send the parcel by post or by courier? (Koliyi/paketi posta ile mi yoksa kurye ile mi
PERMISSIBLE & PERMISSIVE
1. Permissible, “izin verilebilen, müsaade edilen, makul, kabul edilebilir” demektir: Is it permissible to park my car here? (Arabamı buraya park edebilir miyim?)They have agreed on a permissible level for vehicle exhaust
ONE, YOU & THEY
1. İnsanlarla ilgili genelleme yaparken one ya da you kullanılır. Türkçeye “insan” diye çevrildiğine dikkat edin. Ayrıca, cümle edilgen olarak da çevrilebilir: One/You cannot learn a language in six weeks. (İnsan altı haftada dil öğrenemez./Altı
OFFICER & OFFICIAL
1. Officer kelimesi isimdir ve genel olarak üç anlamı vardır: a) Subay My father was an army officer. (Babam, orduda subaydı.) b) Polis memuru Two uniformed officers arrived on the scene quickly. (İki üniformalı
NOTICEABLE & NOTABLE
1. Noticeable, “dikkati çeken, göze çarpan, gözle görülür, farkedilen” anlamına gelir: This effect is particularly noticeable in younger patients. (Bu etki, özellikle genç hastalarda göze çarpar.)It was noticeable that none of
NEITHER … NOR …
1. “Ne … ne de …” anlamındaki bu yapı, cümle içindeki aynı türdeki kelime ya da ifadelerle kullanılır. Örneğin, He neither ate meat nor fish demek yerine He ate neither meat nor fish denir.