FAIRLY, QUITE, RATHER & PRETTY
1. Fairly, genellikle sıfatları ve zarfları niteler. Birisi için fairly nice ya da fairly clever derseniz, o kişiyi çok da yüceltmiş olmazsınız. “Fena değil, idare eder” anlamına gelir: How was the film? ~ Fairly good. Not the best one
FALL & FELL
Bu iki fiil bazen birbirine karıştırılır. “Düşmek” anlamındaki fall fiili düzensiz fiildir ve fall-fell-fallen olarak çekilir. İngilizcede ayrıca “kesmek” anlamında fell diye de bir fiil vardır ve bu fiil düzenlidir, yani fell-felled-felled diye çekilir. He fell badly and broke his
FEMALE, FEMININE & EFFEMINATE
1. Female, “kadın …” anlamında bir sıfattır: They chose her as the best female vocalist. (Onu en iyi kadın vokalist olarak seçtiler.) Female, hayvanlar için de kullanılır ve “dişi …” anlamına gelir:
FICTIONAL & FICTITIOUS
1. Fictional, masallarda, filmlerde ya da oyunlarda geçen ve gerçek olmayan kişi ya da şeyleri anlatır. “Hayalî, kurgusal, kurmaca” anlamına gelir: The film is based on a fictional story set in
FİLMLERDEN NELER ÖĞRENEBİLİRİZ?
Çok şey, özellikle sosyal dil. Sosyal dil, okullarda pek öğretilmez. Sosyal dili öğrenmek için ya o ülkede yaşamamız gerekir ya da buna imkân yoksa film seyretmek en iyi yoldur. Filmi
FIND & FOUND
Bu iki fiil bazen birbirine karıştırılır. “Bulmak” anlamındaki find fiili düzensiz fiildir ve find-found-found olarak çekilir. İngilizcede ayrıca “kurmak” anlamında found diye de bir fiil vardır ve bu fiil düzenlidir, yani found-founded-founded diye çekilir. I’ve just found a 100-lira note