HAD BETTER

‘…se iyi olur’ anlamına gelen ve tavsiye vermede ya da kişilere ne yapmaları gerektiğini anlatmada kullanılan bu yapı, kendisinden sonra fiilin yalın biçimini alır. Geniş ya da gelecek zamanı kapsar. Had kelimesinden

HARD & HARDLY farkı

İngilizcede zarflar, çoğunlukla sıfatlara “-ly” ekleyerek türetilir (slow = slowly; quick = quickly …). Bu yüzden birçok kişi, hard sıfatının zarf hâlinin hardly olduğunu zanneder. Halbuki bu iki kelime arasında

HARD PASS

“Katiyen olmaz, hayatta olmaz” anlamlarına gelir. Örnek: A: Do you want to go to that new restaurant that just opened downtown tonight?B: No, I heard their prices are exorbitant, and

HARDLY, SCARCELY & NO SOONER kullanımı ve farkları

1. Bu ifadelerin üçü de “…mesiyle …mesi bir oldu, tam …mıştım ki … oldu” anlamına gelir. Çoğunlukla past perfect tense ile kullanılırlar: … hardly... when/before...… scarcely ... when/before ……no sooner… than ... I had hardly/scarcely closed my eyes when the

HAVE THE FINAL SAY

“Son sözü söylemek” anlamına gelir. Örnek: Although we discussed the project extensively, the manager will have the final say on which approach we should take. (Projeyi kapsamlı bir şekilde tartışmamıza

HEAD kelimesinin kullanımları

Head kelimesinin farklı anlamlarına bir göz atalım. Önce isim anlamlarına bakalım: 1. Kafa, baş He banged his head as he was getting into the taxi. (Taksiye binerken başını çarptı.) 2.