IN & WITHIN
In edatı çoğunlukla “içinde” diye bilinir ancak zaman ifadeleri ile kullanıldığında “içinde” anlamında değil, “sonra” anlamındadır: The exams are in in four weeks’ time. (Sınavlar dört hafta sonra.)I’ll be back in
IN CASE & IF
1. In case, çoğunlukla önlemler, tedbirler vs. için kullanılır ve “… diye, …diği takdirde” anlamlarına gelir: I always take an umbrella in case it rains. (Yağmur yağar diye yanıma hep şemsiye alırım.) Gelecekten
IN CONTRAST anlamı ve kullanımı
In contrast, “buna mukabil, buna karşın” anlamlarındadır: Extroverts like crowds. In contrast, introverts prefer solitude. (Dışa dönükler kalabalık severler. Buna mukabil/buna karşın, içe dönükler yalnızlığı tercih ederler.) It was cold yesterday.
IN TIME & ON TIME
In time ve on time ifadeleri “zamanında” demektir. Ancak, aralarında ufak bir fark vardır. On time, “tam zamanında” demek iken, in time “zamanında” demektir. Şöyle bir örnekle farkı daha iyi anlayalım. Diyelim ki bir arkadaşınızla
İNGİLİZ ALFABESİNİ ÖĞRENMENİN EN KOLAY YOLU
Birçok kişi için alfabenin her harfinin okunuşu sorundur. Yabancılarla konuşurken adımız, soyadımız ya da Türkçe herhangi bir kelimeyi kodlamak (spell) gerekebilir. Bunun için, 26 harften oluşan İngiliz alfabesinin her harfinin
İNGİLİZCE İÇİN YURT DIŞINA GİTMEK
İngilizce öğrenenler ile birçok velinin kafasında, İngilizcenin Türkiye’de öğrenilemeyeceği ve yurtdışına gitmenin tek çözüm olduğu önyargısı vardır. Yurtdışına gitmek elbette yararlıdır ve kimse aksini iddia edemez. Ancak bazı gerçekleri de