IN & WITHIN

In edatı çoğunlukla “içinde” diye bilinir ancak zaman ifadeleri ile kullanıldığında “içinde” anlamında değil, “sonra” anlamındadır: The exams are in in four weeks’ time. (Sınavlar dört hafta sonra.)I’ll be back in

IN CASE & IF

1. In case, çoğunlukla önlemler, tedbirler vs. için kullanılır ve “… diye, …diği takdirde” anlamlarına gelir: I always take an umbrella in case it rains. (Yağmur yağar diye yanıma hep şemsiye alırım.) Gelecekten

IN CONTRAST anlamı ve kullanımı

In contrast, “buna mukabil, buna karşın” anlamlarındadır: Extroverts like crowds. In contrast, introverts prefer solitude. (Dışa dönükler kalabalık severler. Buna mukabil/buna karşın, içe dönükler yalnızlığı tercih ederler.)  It was cold yesterday.

IN TIME & ON TIME

In time ve on time ifadeleri “zamanında” demektir. Ancak, aralarında ufak bir fark vardır. On time, “tam zamanında” demek iken, in time “zamanında” demektir. Şöyle bir örnekle farkı daha iyi anlayalım. Diyelim ki bir arkadaşınızla

İNGİLİZCE İÇİN YURT DIŞINA GİTMEK

İngilizce öğrenenler ile birçok velinin kafasında, İngilizcenin Türkiye’de öğrenilemeyeceği ve yurtdışına gitmenin tek çözüm olduğu önyargısı vardır. Yurtdışına gitmek elbette yararlıdır ve kimse aksini iddia edemez. Ancak bazı gerçekleri de