IF YOU KNOW, YOU KNOW
“Bilen bilir, anlayan anladı” anlamına gelir. Örnek: That little café on the corner makes the best croissants-if you know, you know. (Köşedeki küçük kafe en iyi kruvasanları yapıyor-bilen bilir.)
ILL & SICK
1. İki kelime de “hasta” anlamındadır: My aunt is very ill/sick. (Halam çok hasta.) 2. İngiliz İngilizcesinde ill sıfatından sonra bir isim kullanmak yaygın değildir. Araya bir zarf getirilerek kullanılır: She is
IMAGINARY & IMAGINATIVE
1. Imaginary, “hayalî” demektir: Most people have imaginary fears. (Çoğu kişinin hayalî korkuları var.)The child pulled the trigger of an imaginary gun. (Çocuk, hayalî bir silahın tetiğini çekti.) 2. Imaginative ise, “hayal gücü
IMMIGRATE, EMIGRATE & MIGRATE
“Göç etmek, göçmek” anlamına gelen bu kelimelerin kullanım yerleri farklıdır: 1. Immigrate, bir ülkede yaşamak için oraya göç etmek anlamında kullanılır. Bir yabancı Türkiye’ye göç ederse, o kişi biz Türkler için immigrate yapmış demektir.
IMPERATIVES kullanımı
* Karşımızdaki kişi ya da kişilere söylenen emir cümleleri, sadece “emir” vermek için değil aynı zamanda birisine bir şey yapmasını söylemek, ricada bulunmak, yol tarif etmek, yemek tarif etmek için
IN & WITHIN
In edatı çoğunlukla “içinde” diye bilinir ancak zaman ifadeleri ile kullanıldığında “içinde” anlamında değil, “sonra” anlamındadır: The exams are in in four weeks’ time. (Sınavlar dört hafta sonra.)I’ll be back in