IMPERATIVES kullanımı
* Karşımızdaki kişi ya da kişilere söylenen emir cümleleri, sadece “emir” vermek için değil aynı zamanda birisine bir şey yapmasını söylemek, ricada bulunmak, yol tarif etmek, yemek tarif etmek için
IN & WITHIN
In edatı çoğunlukla “içinde” diye bilinir ancak zaman ifadeleri ile kullanıldığında “içinde” anlamında değil, “sonra” anlamındadır: The exams are in in four weeks’ time. (Sınavlar dört hafta sonra.)I’ll be back in
IN CASE & IF
1. In case, çoğunlukla önlemler, tedbirler vs. için kullanılır ve “… diye, …diği takdirde” anlamlarına gelir: I always take an umbrella in case it rains. (Yağmur yağar diye yanıma hep şemsiye alırım.) Gelecekten
IN CONTRAST anlamı ve kullanımı
In contrast, “buna mukabil, buna karşın” anlamlarındadır: Extroverts like crowds. In contrast, introverts prefer solitude. (Dışa dönükler kalabalık severler. Buna mukabil/buna karşın, içe dönükler yalnızlığı tercih ederler.) It was cold yesterday.
IN TIME & ON TIME
In time ve on time ifadeleri “zamanında” demektir. Ancak, aralarında ufak bir fark vardır. On time, “tam zamanında” demek iken, in time “zamanında” demektir. Şöyle bir örnekle farkı daha iyi anlayalım. Diyelim ki bir arkadaşınızla
IN YOUR FACE!
“Bu da sana kapak olsun!” anlamına gelir. Örnek: She finally beat her brother at chess and declared, “In your face!” (Sonunda kardeşini satrançta yendi ve “Bu da sana kapak olsun!”