THIS IS A STEAL
“Sudan ucuz, kelepir” anlamlarına gelir. Örnek: I can’t believe this designer jacket is only $50; this is a steal. (Bu tasarım ceketin sadece 50 dolar olduğuna inanamıyorum; sudan ucuz.)
THROUGH kullanımı
a) (tünel, orman, boru, hortum, vs.) –den geçerek, arasından, -den, -dan: We drove through a tunnel. (Tünelden geçtik.)They walked slowly through the woods. (Yavaş yavaş ormandan geçtiler.)The path climbs steeply through the
THUS anlamı ve kullanımı
Thus kullanımı şöyledir: “Bu yüzden, bunun için, bu nedenle” anlamlarına gelir: Someone had removed all the evidence. Thus, it was now impossible for the police to continue their investigation. (Birisi
TICKETY-BOO
Özellikle İngiliz İngilizcesinde kullanılan bir ifadedir ve “sorun yok, yolunda” anlamlarına gelir. Örnek: A: How’s the new project going? (Yeni proje nasıl gidiyor?)B: Everything’s tickety-boo. (Her şey yolunda.)
TOO & ENOUGH kullanımı
TOO ‘Çok, aşırı, fazla’ anlamlarına gelen too sözcüğü, too+sıfat/zarf yapısında ‘…mayacak kadar …’ anlamında farklı kullanılır. Yapının arkasından to ve gerekli fiilin yalın hâli gelir. Cümle olumlu kurulur ama anlamda olumsuzluk vardır: The coffee is too
TOO LITTLE TOO LATE
“Artık çok geç, iş işten geçti” anlamlarına gelir. Örnek: A: I can’t believe Fred’s trying to make amends now, after all this time.B: Yeah, it feels like too little too