BELOW, UNDER, UNDERNEATH & BENEATH
1. Below ve under, “-in altında” demektir:
Look in the cupboard below/under the sink. (Eviyenin altındaki dolaba bak.)
2. Eğer bir şey başka bir şeyin tam altında değilse below, tam altında ise under tercih edilir:
The climbers stopped 300m below the top of the mountain. (Dağcılar, zirvenin 300m altında durdu.)
There are piles of books under my desk. (Masamın altında kitap yığınları var.)
3. Bir şey, başka bir şeyin hem altında olup hem de ona değiyorsa under tercih edilir:
What are you wearing under your sweater? (Süveterinin altına ne giyiyorsun?)
The whole village is under water. (Bütün köy sular altında.) = … below water denmez.
4. Below, sıcaklık, yükseklik gibi ölçülerde kullanılır:
During the night, temperatures dropped below zero. (Gece sıcaklık sıfırın altına düştü.)
The lake is almost 900 feet below sea level. (Göl, deniz seviyesinin neredeyse 900 fit altında.)
5. “-den daha az, sayıca -in altında” ya da “-den küçük” anlamlarında under kullanılır, below kullanılmaz:
The nursery is open for children aged four and under. (Çocuk yuvası, dört yaş ve dört yaşın altındaki çocuklara açıktır.)
A visa is not required for a stay of under two months. (İki aydan daha az kalma süresi için vize gerekmez.)
There were under ten people at the meeting. (Toplantıda on kişinin altında insan vardı.)
You can’t see this film if you’re under 18. (18 yaşından küçükseniz bu filmi seyredemezsiniz.)
6. Underneath, edat olarak bazen under yerine kullanılır. Ancak bu kullanım sadece fiziksel durumlar içindir:
I took the gun and hid it underneath the sofa. (Silahı alıp kanepenin altına sakladım.)
I’ll leave the key underneath the mat. (Anahtarı paspasım altına bırakacağım.)
He’s still under 18. (Hâlâ 18 yaşın altında.) = … underneath 18 denmez.
7. Beneath, oldukça edebî bir tarzda kullanılır:
We took shelter beneath a huge oak tree. (Koskocaman bir meşe ağacının altına sığındık.)
Beneath ayrıca, bazı kalıplaşmış deyimlerde yaygın olarak kullanılır:
He acts as if I was beneath his notice. (Beni adam yerine koymuyor.)
Her behaviour is beneath contempt. (Tavrı çok rezil/aşağılık.)
8. Below, zarf olarak da kullanılır:
We looked over the cliff at the waves crashing on the rocks below. (Uçurumdan, aşağıdaki kayalara çarpan dalgalara baktık.)
Under, bazı fiillerle birlikte zarfçık (adverb particle) olarak kullanılabilir:
A lot of businesses are going under because of the economic crisis. (Birçok işyeri, ekonomik kriz yüzünden batıyor.)
Diğer durumlarda zarf kullanımı için underneath tercih edilir:
I can’t take my sweater off; I haven’t got anything on underneath. (Süveterimi çıkaramam; içimde bir şey yok.) = … anything on under denmez.
Bir kitap ya da gazetede see below, “aşağıya bakınız” demektir.