1. Bet, düzensiz bir fiildir (bet – bet – bet).

2. I bet (you), “eminim ki, bahse girerim ki, görürsün” anlamındadır. That, genellikle kullanılmaz:

I bet you the train will be late. (Eminim ki/Bahse girerim ki/Görürsün tren geç kalacak.)

I bet … yerine I’ll bet… demek de mümkündür:

I’ll bet you she’s not at home. (Eminim ki/Bahse girerim ki/Görürsün evde yoktur.)

3. I bet (you) dedikten sonra, geleceği anlatmak için çoğunlukla geniş zaman kullanılır:

I bet (you) they don’t come this evening. (ya da I bet (you) they won’t come…) (Eminim ki/Bahse girerim ki/Görürsün bu akşam gelmezler.) 
I bet (you) the Conservatives (will) lose. (Eminim ki/Bahse girerim ki/Görürsün Muhafazakârlar kaybedecek.)

4. Bet kelimesi, gerçek anlamıyla “bahse girmek” anlamında kullanıldığında, kendisinden sonra iki nesne gelebilir: bahse girilen kişi ve bahse girilen para ya da şey:

I bet you £5 it doesn’t rain this week. (Bu hafta yağmur yağmayacağına seninle 5 pounduna bahse girerim.)
He bet me £20 that I couldn’t keep quiet for ten minutes. (On dakika sessiz kalamayacağım konusunda benimle 20 pounduna bahse girdi.)