BIG, LARGE & GREAT

1. Somut isimlerle çoğunlukla big ve large kullanılır. Big, teklifsiz dilde çok yaygındır:

This shirt isn’t big enough. (Bu gömlek yeterince büyük değil.)
Theirs is a large house, situated near the river. (Onlarınki, nehrin kenarında büyük bir evdir.)

2. Great, normal olarak fiziksel büyüklükten söz etmek için kullanılmaz. Teklifsiz dilde, somut isimlerle kullanıldığında “şahane, harika, çok güzel” anlamlarına gelir:

I’ve just got a great flat. (Harika bir daire aldım.) 

“Muazzam, kocaman” anlamına da gelir:

Great clouds of smoke rose above the burning building. (Muazzam duman bulutları yanan binanın üstünde yükseliyordu.) 

“Ünlü, önemli, büyük” anlamına da gelir:

Do you think Napoleon was really a great man? (Sence Napolyon gerçekten büyük bir adam mıydı?)

3. Great, daha çok soyut isimlerle kullanılır:

I have great respect for your ideas. (Fikirlerine büyük saygım var.) = … big/large respect … denmez.
You are making a great mistake. (Büyük bir hata yapıyorsun.)
Her work showed a great improvement last year. (Çalışması, geçen sene büyük bir gelişme kaydetti.) 

Big, teklifsiz dilde sayılabilen soyut isimlerle kullanılabilir:

You’re making a big mistake. (Büyük bir hata yapıyorsun.)

4. Large, miktar ve oran anlatan sayılabilen soyut isimlerle kullanılır:

We’re thinking of giving your firm a very large order. (Firmanıza çok büyük bir sipariş vermeyi düşünüyoruz.)
There was a large error in the accounts. (Hesaplarda büyük bir hata var.)
She spent large sums on entertaining. (Eğlenceye büyük paralar harcadı.)
He wrote a large part of the book while he was in hospital. (Kitabın büyük bir bölümünü hastanedeyken yazdı.) 

5. Big ve large, sayılamayan isimlerle genelde kullanılmaz. Ancak big businessbig trouble gibi bazı kalıplaşmış ifadeler vardır.

6. Large kelimesi, wide gibi “geniş” anlamında kullanılmaz:

The river is 200 metres wide. (Nehir, 200 metre genişliğindedir.) = … 200 metres large denmez.