ESPECIALLY & SPECIALLY

1. Especially ve specially, temel olarak “özellikle” anlamında kullanılır: It was a very cold house, especially in winter. (Özellikle kışın çok soğuk bir evdi.)I specially liked the blue outfit. (Özellikle mavi kıyafeti beğendim.) 2. Especially, özneden sonra

EVEN

1. Even, “hatta, bile” anlamındadır: She’s rude to everybody. She’s even rude to the police. (Herkese karşı kabadır. Polise karşı bile kabadır.)He can’t even write his own name. (Kendi adını bile yazamaz.)

EVER, NEVER & ANY (hiç) farkı ve kullanımı

Türkçeye çevirdiğimizde “hiç” anlamına gelen ve kullanımları birbirine karıştırılan any, never ve ever kelimelerini tek tek inceleyelim: Any (Sorularda ve olumsuz cümlelerde, sayılabilen çoğul isimlerle ve sayılamayan isimlerle “hiç” anlamında): I didn’t eat any meat. (Hiç et

EXHAUSTED, EXHAUSTING & EXHAUSTIVE

1. Exhausted, “çok yorgun, bitkin, yorgunluktan canı çıkmış, pestil gibi” anlamına gelir: At the end of the day I felt exhausted. (Günün sonunda pestil gibiydim/yorgunluktan canım çıkmıştı.)By the time they reached

FAIRLY, QUITE, RATHER & PRETTY

1. Fairly, genellikle sıfatları ve zarfları niteler. Birisi için fairly nice ya da fairly clever derseniz, o kişiyi çok da yüceltmiş olmazsınız. “Fena değil, idare eder” anlamına gelir: How was the film? ~ Fairly good. Not the best one

FALL & FELL

Bu iki fiil bazen birbirine karıştırılır. “Düşmek” anlamındaki fall fiili düzensiz fiildir ve fall-fell-fallen olarak çekilir. İngilizcede ayrıca “kesmek” anlamında fell diye de bir fiil vardır ve bu fiil düzenlidir, yani fell-felled-felled diye çekilir. He fell badly and broke his