GIMME

Gimme, argoda give me (= bana ver) demektir: Gimme the magazine. (Dergiyi bana ver.)Gimme a minute. (Bana bir dakika ver.)Gimme the book back. (Kitabı bana geri ver.)Gimme some money. (Bana

GONE & BEEN

1. Been, çoğunlukla “gelmek” ve “gitmek” fiillerinin past participle’ı olarak kullanılır. Çünkü Türkçe düşünüldüğünde, her “gelmek” ve “gitmek” demek istediğimizde go ve come fiillerini kullanamayız: My uncle has been to see us twice since Christmas. (Amcam,

GOTCHA

1. “Yakaladım seni, elimdesin” anlamındadır: “Gotcha, you little thief!” the shopkeeper cried. (Mağaza sahibi, “Yakaladım seni küçük hırsız!” diye bağırdı.)“Gotcha” shouted Peter, as he jumped out from behind the door

GOTTA

Gotta, have got to yerine kullanılır. Standart dışı bir kullanımdır: I gotta go now = I have got to go now. (Şimdi gitmem lazım.)I gotta save some money. = I have

HAD BETTER

‘…se iyi olur’ anlamına gelen ve tavsiye vermede ya da kişilere ne yapmaları gerektiğini anlatmada kullanılan bu yapı, kendisinden sonra fiilin yalın biçimini alır. Geniş ya da gelecek zamanı kapsar. Had kelimesinden

HARDLY, SCARCELY & NO SOONER kullanımı ve farkları

1. Bu ifadelerin üçü de “…mesiyle …mesi bir oldu, tam …mıştım ki … oldu” anlamına gelir. Çoğunlukla past perfect tense ile kullanılırlar: … hardly... when/before...… scarcely ... when/before ……no sooner… than ... I had hardly/scarcely closed my eyes when the