IF CLAUSES

Türkçede çoğunlukla “eğer” diye başlayan cümlelerdir. Ancak biz “eğer” demeden de bu tür cümleleri kullanabiliriz. “Eğer yarın gelirsen” diyebildiğimiz gibi “yarın gelirsen” de deriz. Bu tür cümleleri İngilizcede if clause

IF YOU KNOW, YOU KNOW

“Bilen bilir, anlayan anladı” anlamına gelir. Örnek: That little café on the corner makes the best croissants-if you know, you know. (Köşedeki küçük kafe en iyi kruvasanları yapıyor-bilen bilir.)

IMPERATIVES kullanımı

* Karşımızdaki kişi ya da kişilere söylenen emir cümleleri, sadece “emir” vermek için değil aynı zamanda birisine bir şey yapmasını söylemek, ricada bulunmak, yol tarif etmek, yemek tarif etmek için

IN CONTRAST anlamı ve kullanımı

In contrast, “buna mukabil, buna karşın” anlamlarındadır: Extroverts like crowds. In contrast, introverts prefer solitude. (Dışa dönükler kalabalık severler. Buna mukabil/buna karşın, içe dönükler yalnızlığı tercih ederler.)  It was cold yesterday.

IN YOUR FACE!

“Bu da sana kapak olsun!” anlamına gelir. Örnek: She finally beat her brother at chess and declared, “In your face!” (Sonunda kardeşini satrançta yendi ve “Bu da sana kapak olsun!”

INSIDE & INSIDE OF farkı

Inside kelimesi, edat, isim, sıfat ve zarf olmak üzere birkaç şekilde kullanılır. Bu kullanımlarda kimi zaman tek başına kimi zaman da of ile kullanılır. Bu kullanımları örnek cümlelerle inceleyelim:  1)