FOREIGNER & STRANGER
Her iki kelime de Türkçeye çevrildiğinde “yabancı” diye çevrilir. Ancak aralarında fark vardır. Foreigner, başka bir ülkeden, başka bir milletten olan kişiye denir: It is difficult for foreigners to feel
FIND & FOUND
Bu iki fiil bazen birbirine karıştırılır. “Bulmak” anlamındaki find fiili düzensiz fiildir ve find-found-found olarak çekilir. İngilizcede ayrıca “kurmak” anlamında found diye de bir fiil vardır ve bu fiil düzenlidir, yani found-founded-founded diye çekilir. I’ve just found a 100-lira note
FICTIONAL & FICTITIOUS
1. Fictional, masallarda, filmlerde ya da oyunlarda geçen ve gerçek olmayan kişi ya da şeyleri anlatır. “Hayalî, kurgusal, kurmaca” anlamına gelir: The film is based on a fictional story set in
FEMALE, FEMININE & EFFEMINATE
1. Female, “kadın …” anlamında bir sıfattır: They chose her as the best female vocalist. (Onu en iyi kadın vokalist olarak seçtiler.) Female, hayvanlar için de kullanılır ve “dişi …” anlamına gelir:
FALL & FELL
Bu iki fiil bazen birbirine karıştırılır. “Düşmek” anlamındaki fall fiili düzensiz fiildir ve fall-fell-fallen olarak çekilir. İngilizcede ayrıca “kesmek” anlamında fell diye de bir fiil vardır ve bu fiil düzenlidir, yani fell-felled-felled diye çekilir. He fell badly and broke his
FAIRLY, QUITE, RATHER & PRETTY
1. Fairly, genellikle sıfatları ve zarfları niteler. Birisi için fairly nice ya da fairly clever derseniz, o kişiyi çok da yüceltmiş olmazsınız. “Fena değil, idare eder” anlamına gelir: How was the film? ~ Fairly good. Not the best one
BİLDİĞİMİZ BAZI KELİMELERİN FARKLI ANLAMLARI
İsim, sıfat ya da edat diye bildiğimiz kelimelerin fiil hâlleri olabileceği gibi, bunun tersi de olabilir. Aşağıda bunlara örnekler bulacaksınız. Bu kelimelerin birden fazla anlamı olabilir. Burada en çok kullanılan
LISTENING NASIL GELİŞTİRİLİR?
Listening skill denilen dinleme becerisi nasıl geliştirilir? Kulağınızın iyi olması için neler yapılmalıdır? Yabancıları daha iyi anlamanız için hangi teknikler kullanılmalıdır? Tüm bu soruların cevaplarına bu yazımda cevap vermeye çalışacağım.
EXHAUSTED, EXHAUSTING & EXHAUSTIVE
1. Exhausted, “çok yorgun, bitkin, yorgunluktan canı çıkmış, pestil gibi” anlamına gelir: At the end of the day I felt exhausted. (Günün sonunda pestil gibiydim/yorgunluktan canım çıkmıştı.)By the time they reached