CLOSE & SHUT
1. Close ve shut, çoğu kez aynı anlamdadır:
Open your mouth and close/shut your eyes. (Aç ağzını yum gözünü.)
I can’t close/shut the window. Can you help me? (Pencereyi kapatamıyorum. Bana yardım edebilir misin?)
The shop closes/shuts at five o’clock. (Mağaza saat beşte kapanıyor.)
Shut’ın kullanıldığı ancak close’un kullanılmadığı durumlar da vardır:
I shut the letters in my desk drawer and locked it. (Mektupları masanın çekmecesine kapatıp çekmeceyi kilitledim.) = I closed the letters … denmez.
She shut him out of the house. (Onu eve/içeri almadı.)
2. Close ve shut fiillerinin past participle’ları olan closed ve shut kelimeleri sıfat olarak kullanılırlar:
The post office is closed/shut on Saturday afternoon. (Postane, cumartesi öğleden sonra kapalıdır.)
Ancak shut, bir isimden önce kullanılmaz:
a closed door (kapalı kapı) = a shut door denmez.
closed eyes (kapalı gözler) = shut eyes denmez.
3. Close kelimesinin tercih edildiği yerler de vardır. Gece çiçeklerin kapanması gibi yavaş hareketler için close tercih edilir. Close, resmî dilde daha yaygındır:
He closed his eyes for the last time. (Gözlerini son kez kapattı.)
Aşağıdaki cümleleri karşılaştıralım:
Close your mouth, please. (Ağzınızı kapatın lütfen.) = Diş hekimi hastasına söylüyor.
Shut your mouth! (Kapa çeneni!) = “Sessiz ol” demenin kaba biçimi.
Ayrıca, otoyollarını, demiryollarını, iletişim kanallarını, banka hesaplarını, toplantıları “kapatmak” ve mektuba “son vermek” anlamında close kullanılır.