EXHAUSTED, EXHAUSTING & EXHAUSTIVE

1. Exhausted, “çok yorgun, bitkin, yorgunluktan canı çıkmış, pestil gibi” anlamına gelir:

At the end of the day I felt exhausted. (Günün sonunda pestil gibiydim/yorgunluktan canım çıkmıştı.)
By the time they reached the summit, they were exhausted, but they were also relieved to be there. (Zirveye çıkıncaya kadar yorgunluktan canları çıktı ama orada olmaktan dolayı da mutluydular.)

Very ya da rather gibi kelimeler exhausted ile kullanılmaz. Onun yerine completely, absolutely ya da utterlykullanılır:

How are you feeling?__ Completely exhausted. (Nasılsın?__Pestil gibi/Canım çıktı.)

2. Exhausting, “yorucu, zahmetli” anlamına gelir:

A difficult and exhausting job (Zor ve yorucu bir iş)
Carrying these boxes is exhausting. (Bu kutuları taşımak yorucu.)

3. Exhaustive ise, “ayrıntılı, kapsamlı, enine boyuna, eksiksiz” anlamına gelir:

An exhaustive study (Ayrıntılı bir çalışma)
An exhaustive report (Kapsamlı bir rapor)