By Ekrem Uzbay
A BIT & A BIT OF A
1. A bit, “biraz, birazcık, bir parça, bir nebze” demektir: Your daughter is a bit old to play with dolls. (Kızınız oyuncak bebeklerle oynamak için biraz büyük.)Can you drive a bit slower? (Arabayı biraz daha yavaş kullanabilir misin?) We
By Ekrem Uzbay
A WALK IN THE PARK
“Kolay iş, çocuk oyuncağı” anlamlarına gelir. Örnek: Completing the project was a walk in the park for Tim, as he effortlessly breezed through the tasks with his extensive knowledge. (Projeyi
By Ekrem Uzbay
ABOVE & OVER
Bu iki kelime, anlam olarak aynı gibi görünse de, kullanım açısından farklılıklar gösterir: 1. Above ve over, “üzerinde, üstünde, üzerine, üstüne” anlamlarında kullanılır. Above, bu anlamda daha yaygındır: The water came up above/over our knees.
By Ekrem Uzbay
ACCEPT, AGREE & ADMIT farkı
Öğrenciler genellikle accept kelimesini “kabul etmek”, agree kelimesini “katılmak” ve admit kelimesini ise “itiraf etmek” diye bilir. Bu anlamlar doğrudur ama her cümlede bu üç kelime bu anlamlara gelmez. Burada
By Ekrem Uzbay
ACCORDINGLY anlamı ve kullanımı
Accordingly kullanımı şöyledir: Bu kelimenin iki anlamı vardır: 1) Bu yüzden No formal complaint was made; accordingly, the police took no action. (Resmî bir şikâyette bulunulmadı; bu yüzden, polis işlem yapmadı.) Production
By Ekrem Uzbay
ACROSS, OVER & THROUGH
1. Across ve over, bir hattın, nehrin, yolun, köprünün öbür/karşı tarafına ya da öbür/karşı tarafında anlamlarında kullanılır: His village is just across/over the border. (Köyü, sınırın öbür tarafında.)He couldn’t jump across/over the stream.
By Ekrem Uzbay
ADDITION & EDITION farkı ve kullanımı
Birbirine sıkça karıştırılan “addition” ve “edition” kelimelerini inceleyelim. Kelimelerin ikisi de isim (noun) olmakla birlikte anlamları farklıdır. Addition, “ek, ilave, (matematikte) toplama işlemi” anlamlarına gelir: We’re building an addition to
By Ekrem Uzbay
ADVICE & ADVISE farkı
Advice ve advise kelimeleri sıkça birbirine karıştırılır. Advice, “tavsiye, öğüt, nasihat” anlamında bir isimdir: I asked my teacher’s advice. (Öğretmenimden tavsiye istedim.)Let me give you a piece of advice. (Sana
By Ekrem Uzbay
AFFECT & EFFECT farkı
Affect ve effect kelimeleri sık sık birbirine karıştırılır. Affect, “etkilemek” anlamında bir fiildir: Many people have been affected by the decision. (Birçok kimse karardan etkilendi.)Her opinion will not affect my
By Ekrem Uzbay
AFRAID & FEAR
1. Teklifsiz dilde be afraid, fear’dan daha yaygındır: Don’t be afraid. (Korkma.) = Don’t fear denmez.Are you afraid of the dark? (Karanlıktan korkar mısın?) 2. I’m afraid (that), “maalesef, ne yazık ki” anlamına gelir:
By Ekrem Uzbay
By Ekrem Uzbay
AGO, BEFORE & FOR
1. Ago, zaman ifadelerinden sonra gelir: I met her six weeks ago. (Onunla altı hafta önce tanıştım.) = … ago six weeks denmez.a long time ago (uzun süre önce) 2. Ago, bitmiş bir
By Ekrem Uzbay
By Ekrem Uzbay
By Ekrem Uzbay
AIRPORT ENGLISH
Havalimanlarında neler konuşulur? Tipik cümleler ve sorular nelerdir? Cümlelerin anlamları ve açıklamalar için videoyu izlemenizi tavsiye ederim. At the check-in desk/counter – Where are you flying to?– May I have
By Ekrem Uzbay
ALL GOOD HERE
“Her şey yolunda.” ya da “Sıkıntı yok.” anlamlarına gelen ve günlük dilde kullanılan bir ifadedir. Örnek: Thanks for checking in, but there’s no need to worry; everything is all good
By Ekrem Uzbay
ALL IS WELL
All is well ne demek? Bu ifade “her şey yolunda, sorun yok” anlamlarına gelir. Örnek: A: I heard there was some trouble at the event last night. Is everything okay
By Ekrem Uzbay
ALLOW, PERMIT & LET
1. Allow ve permit Bu kelimelerin anlamları ve kullanımları birbirine benzer. Permit daha resmîdir. Her iki kelimeden sonra nesne ve mastar fiil gelir: We do not allow/permit people to smoke in the kitchen. (İnsanların mutfakta
By Ekrem Uzbay
ALMOST, NEARLY & PRACTICALLY
1. Almost ve nearly Almost ve nearly, “hemen hemen, yaklaşık, neredeyse, az kalsın” anlamındadır. Nearly, Amerikan İngilizcesinde daha az kullanılır: I’ve almost/nearly finished. (Hemen hemen/Neredeyse işim bitti.)There were almost/nearly a thousand people there. (Orada yaklaşık bin kişi vardı.)
By Ekrem Uzbay
ALONE, LONELY, LONESOME & LONE
Alone, “yalnız, tek başına” anlamında olup “yanında kimse yok” demektir. Lonely (Amerikan İngilizcesinde lonesome olarak kullanılır) ise, “ruhsal anlamda yalnız, kimsesiz” demektir: I like to be alone for short periods. (Ara ara yalnız kalmak istiyorum.)But