By Ekrem Uzbay
SUBSTITUTION DRILL
İngilizce konuşmanızı (speaking) geliştirmek için kullanılan yöntemlerden biridir. İngilizcedeki herhangi bir yapıyı ele alın. Bu yapıdaki belli kelimeleri değiştirerek yeni cümleler kurun. Bu alıştırmayı sözlü olarak yapmanız, konuşma becerinizi geliştirmede
By Ekrem Uzbay
SUCH … THAT
1. “Öyle … ki, o kadar … ki” anlamında iki yapı öne çıkar. Bunlardan birisi so … that yapısıdır. Bu yapıda so ile that arasında sıfat ya da zarf kullanılır: The road surface became so hot that
By Ekrem Uzbay
TAKE FİİLİ VE PHRASAL VERBS
Düzensiz bir fiil olan take fiili, take-took-taken olarak çekilir. En önemli anlamları aşağıda verilmiştir: 1. Almak I took your ruler by mistake. (Cetvelini yanlışlıkla aldım.)Did you take any money out of my wallet? (Cüzdanımdan
By Ekrem Uzbay
TELAFFUZ HATALARI (I)
Above Acquaintance Admirable Advantage = advantageous Advocate (noun & verb) Aisle Among Answer Anxious Apricot April Archive Awry Ballet Baseball Basic Beach & bitch Because Bear & beer Beloved Bomb
By Ekrem Uzbay
TELAFFUZ HATALARI (II)
Above Acquaintance Admirable Advantage = advantageous Advocate (noun & verb) Aisle Among Answer Anxious Apricot April Archive Awry Ballet Baseball Basic Beach & bitch Because Bear & beer Beloved Bomb
By Ekrem Uzbay
By Ekrem Uzbay
By Ekrem Uzbay
By Ekrem Uzbay
THERE IS & THERE ARE
1. Türkçede “vardır” anlamında kullanılan bir yapıdır. Sayılabilen tekil isimlerle ve sayılamayan isimlerle there is, çoğul isimlerle there are kullanılır: There is a computer on the desk. (Masada bir bilgisayar var.) = sayılabilen tekil isim.There is
By Ekrem Uzbay
THERE IS/ARE & HAVE
Türkçede “var” yüklemi ile biten cümleleri kurarken dikkatli olmak gerekir: 1. Fiziksel olarak bir yerde “var” anlamında cümle kuruyorsak there is ya da there are kullanılır: There is a suitcase in the corner of
By Ekrem Uzbay
By Ekrem Uzbay
TOO & ENOUGH
TOO ‘Çok, aşırı, fazla’ anlamlarına gelen too sözcüğü, too+sıfat/zarf yapısında ‘…mayacak kadar …’ anlamında farklı kullanılır. Yapının arkasından to ve gerekli fiilin yalın hâli gelir. Cümle olumlu kurulur ama anlamda olumsuzluk vardır: The coffee is too
By Ekrem Uzbay
TRAVEL, JOURNEY, TRIP & VOYAGE
1. “Gezi, seyahat, yolculuk” anlamlarına gelen bu kelimeler içinde travel, en genel anlamda kullanılan olandır ve sayılamayan bir isimdir: My interests are music and travel. (İlgi alanlarım, müzik ve seyahattir.) Bu kelimenin çoğul
By Ekrem Uzbay
ULUSLARARASI FONETİK SEMBOLLER
İngilizce-İngilizce sözlüklerde, kelimelerin yanlarında gördüğünüz sembollere uluslararası fonetik semboller denir. Bu semboller belli seslere eşittir. Bu sembollerin denk geldiği sesleri bilirseniz, o güne kadar telaffuzunu bilmediğiniz kelimeleri doğru okuyabilirsiniz. Aşağıda,
By Ekrem Uzbay
USED TO & BE USED TO
Türkçeye “eskiden -erdi, -irdi” olarak çevrilebilen bu yapı, eskiden yapılan ya da doğru olan ancak şu anda yapılmayan ya da geçerli olmayan durumlarda kullanılır: He used to smoke a pipe.
By Ekrem Uzbay
WAKE, AWAKE, WAKEN & AWAKEN
1. Wake, düzensiz bir fiil olup (wake, woke, woken) bu dört fiil içinde en çok kullanılan fiildir. “Uyanmak” ya da “uyandırmak” anlamına gelir. “Uyanmak” anlamında çoğunlukla up ile birlikte kullanılır: I woke up three times
By Ekrem Uzbay
By Ekrem Uzbay
WEAR, PUT ON & GET DRESSED …
İngilizcede “giymek, giyinmek, takmak vs.” anlamlarında kullanılan ve birbirine karıştırılan bazı fiilleri inceleyelim: Wear: a) “Giymek” demektir. Cümlede giysi söyleniyorsa kullanılır. Söz konusu giysi üzerinizdedir: He was wearing a new
By Ekrem Uzbay
WHATEVER, WHOEVER, WHENEVER
Noun clause’larda sonu -ever ile biten kelimeler (whatever, whichever, whoever, whomever, however, whenever, wherever) kullanılabilir. Bunlardan whatever “her ne” anlamına gelir: The team has promised their supporters that they will do whatever it takes to win. (Takım, kazanmak için ne gerekiyorsa yapacaklarına dair taraftarlarına söz verdi.) Think twice and don’t
By Ekrem Uzbay
WILL HAVE TO
Have to, zorunluluk anlatır: I have to get a new passport. (Yeni bir pasaport almam lazım.) Will, gelecek zamanı anlatır: I will get a new passport. (Yeni bir pasaport alacağım.) Eğer hem zorunluluk