HAD BETTER
‘…se iyi olur’ anlamına gelen ve tavsiye vermede ya da kişilere ne yapmaları gerektiğini anlatmada kullanılan bu yapı, kendisinden sonra fiilin yalın biçimini alır. Geniş ya da gelecek zamanı kapsar. Had kelimesinden dolayı geçmiş zaman olmadığı gibi, better kelimesinden dolayı da sıfatlardaki karşılaştırma ile bir ilgisi yoktur:
We had better take an umbrella. (Şemsiye alsak iyi olur.)
You’d better go home now before the rain starts. (Yağmur başlamadan eve gitsen iyi olur.)
Bazı durumlarda had better, tehdit de içerebilir:
You’d better help me. If you don’t, there will be trouble. (Bana yardım etsen iyi olur. Etmezsen bela çıkar.)
İngiliz İngilizcesinde better, vurgu için had kelimesinden önce gelebilir:
‘I promise I’ll pay the rent on time.’ ‘You better had’ (‘Söz veriyorum kirayı zamanında ödeyeceğim.’ ‘Ödesen iyi olur.’)
Soru yapmak için had başa gelir:
Had we better sleep now? (Şimdi uyusak mı?)
Olumsuz biçiminde not, better’dan sonra kullanılır:
You had better not wake me up when you come in. (İçeri girdiğinde beni uyandırmasan iyi olur.) = You hadn’t better wake me … denebilse de bu pek tercih edilmez.
Konuşma dilinde had kimi zaman düşer:
You better go now. (Şimdi gitsen iyi olur.)