INTEREST, INTERESTED & INTERESTING
1. Interest, hem “ilgilendirmek, ilgisini çekmek” anlamında fiil hem de “ilgi” anlamında isimdir:
I have a particular interest in languages. (Dillere karşı özel bir ilgim var.) = isim
Languages have always interested me. (Diller hep ilgimi çekmiştir.) = fiil
2. Interested, “ilgilenen, ilgili, ilgi duyan” anlamında sıfattır:
He is interested in art. (Sanat ile ilgilenir.)
Bu noktada çok karıştırılan bir durumu açıklamakta yarar var. Bir cümlede interested kelimesi ne zaman interest fiilinin geçmiş hâli, ne zaman -ed almış sıfat hâlidir? Bunu ayırmanın tek yolu, bu kelimenin cümle içindeki yerine bakmaktır. Eğer kelimeden sonra bir nesne geliyor ve de kelimeden önce be, become gibi başka bir fiil gelmiyorsa, o zaman interested kelimesi geçmiş zamanda fiil durumundadır:
What he said interested me. (Dedikleri ilgimi çekti.)
Ancak interested kelimesinden sonra, nesne doğrudan gelmeyip arada in edadı varsa ya da bu kelime to ile başka bir fiile bağlanıyorsa ve de kelimeden önce be, become, look, find gibi bir fiil varsa, o zaman interested sıfattır:
I am not interested in football. (Futbolla ilgilenmiyorum.) = be + interested + in = sıfat
He didn’t look very interested. (Çok ilgilenmişe benzemiyordu.) = look + interested = sıfat
3. Interesting, “ilginç, ilgi çeken” anlamında sıfattır:
It is interesting that he suddenly changed his attitude. (Tavrını aniden değiştirmesi ilginç.)