QUANTIFIERS (I) some, any, much, many, a lot of/lots of, no kullanımı

Miktar belirten kelimelere quantifier denir. Bu bölümde some, any, much, many, a lot of/lots of ve nokelimelerini inceleyeceğiz.

Some: Daha çok olumlu cümlelerde, hem sayılabilen çoğul isimlerle hem de sayılamayan isimlerle kullanılır. Çoğul isimlerle kullanıldığında “bazı, birkaç” anlamına gelirken sayılamayan isimlerle “biraz” anlamına gelir:

Some people like living in big cities. (Bazı insanlar büyük şehirlerde yaşamayı sever.)
There were some people waiting in front of the building. (Binanın önünde bekleyen birkaç kişi gördüm.)
There is some water in the bottle. (Şişede biraz su var.)

Any: Daha çok olumsuz cümlelerde ve sorularda, hem sayılabilen çoğul isimlerle hem de sayılamayan isimlerle kullanılır. “Hiç” anlamına gelir:

Are there any historical buildings here? (Burada hiç tarihî bina var mı?)
There isn’t any water in the bottle. (Şişede hiç su yok.)
Is there any water in the bottle? (Şişede hiç su var mı?)

Much: Olumsuz cümlelerde ve sorularda, sayılamayan isimlerle kullanılır. “Çok” anlamına gelir:

I don’t have much money with me. (Yanımda çok para yok.)
Was there much traffic on the way to school this morning? (Bu sabah okula giderken çok trafik var mıydı?)

Many: Sayılabilen çoğul isimlerle, hem olumlu cümlelerde hem olumsuz cümlelerde hem de sorularda kullanılır. “Çok, birçok” anlamına gelir:

Many people are out of work in this country. (Bu ülkede birçok kişi işsiz.)
Were there many people in the queue? (Kuyrukta çok insan var mıydı?)
He doesn’t have many toys. (Çok oyuncağı yok.)

A lot of / Lots of: Hem sayılabilen çoğul isimlerle hem de sayılamayan isimlerle, daha çok olumlu cümlelerde kullanılırlar. “Çok, birçok” anlamlarına gelirler:

There were a lot of / lots of cars in the car park. (Otoparkta çok/birçok araba vardı.)
There was a lot of / lots of coffee in the cupboard. (Dolapta çok kahve vardı.)

No: Hem sayılamayan isimlerle hem sayılabilen çoğul isimlerle hem de sayılabilen tekil isimlerle kullanılır. “Hiç” anlamına gelir. Cümlenin fiili olumlu olur:

There is no butter left. (Hiç tereyağı kalmamış.)
There are no cars in the car park. (Otoparkta hiç araba yok.)
There is no bus at this hour, so we’d better take a taxi. (Bu saatte hiç otobüs yok, bu yüzden taksi tutsak iyi olur.)