RELATIVE CLAUSE’DA REDUCTION anlamı ve kullanımı

Relative Clause’da reduction, relative clause ile kurulmuş bir cümleden bazı ögelerin atılması demektir. Bu durumda, cümlenin anlamında bir değişiklik olmaz, sadece cümle eksiltili biçimde kurulmuş olur. Şimdi reduction türlerine örneklerle bakalım:

a) –ing kullanımı

-ing almış bir fiil, relative clause yerine kullanılabilir. Cümlede nitelenecek isimden sonra –ing almış böyle bir fiil getirilebilir. Cümle etken (active) anlamdadır. Ancak, nitelenen ismin cümlede özne durumunda olması gerekir. İki cümle arasında anlam farkı yoktur:

I saw the children who were playing in the garden. = I saw the children playing in the garden. (Bahçede oynayan çocukları gördüm.)
The old woman living upstairs makes too much noise. (Üst katta oturan yaşlı kadın çok gürültü yapıyor.)
Do you know the boy dancing with your sister? (Kız kardeşinle dans eden çocuğu tanıyor musun?)
As the ship approached the bay, the soldiers noticed a large crowd standing on the beach. (Gemi koya yaklaşırken askerler, sahilde bekleyen büyük bir kalabalık farkettiler.)

 Non-defining relative clause’larda da bu uygulama yapılır. Tek farkı, virgülle ayrılmasıdır:

My son, playing with his friends there, is very naughty. (Orada arkadaşlarıyla oynayan oğlum çok yaramazdır.)
My parents, expecting me to get a high mark, will be frustrated if I can’t. (Yüksek not almamı bekleyen annemle babam, eğer alamazsam hüsrana uğrayacaklar.)

b) Past participle kullanımı

Tanımlanmak istenen isimden sonra past participle (invited, covered, punished, pulled …) durumdaki bir fiil, relative clause yerine kullanılabilir. Cümlede nitelenecek isimden sonra söz konusu fiilin past participle hâli getirilir ve anlam edilgendir (passive). İki cümle arasında anlam farkı yoktur:

Some of the people who were invited to the wedding didn’t turn up. = Some of the people invited to the wedding didn’t turn up. (Düğüne davet edilen insanlardan bazıları gelmedi.)

I found the boss sitting at a table which was covered with documents. = I found the boss sitting at a table covered with documents. (Patronu, üzeri belge dolu bir masada otururken buldum.)

The student punished by the teacher is standing in the corner. (Öğretmen tarafından cezalandırılan öğrenci köşede ayakta duruyor.)
The ammunition had to be transported on carts pulled by horses. (Cephanenin, atlar tarafından çekilen arabalarla taşınması gerekiyordu.)
A body recovered from the crashed plane was wearing life jacket. (Düşen uçaktan kurtarılan bir cesedin üstünde can yeleği vardı.) 

Eğer edilgen ifade, süreklilik anlatan zamanlarda ise (continuous tenses), fiilin sürekliliğine vurgu yapmak için being done kullanılabilir:

Everyone loved the music which was being played by the band. = Everyone loved the music being played by the band. (Herkes, müzik grubu tarafından çalınmakta olan müziğe bayıldı.) 

c) Be + adjective kullanımı

Eğer nitelenen isimden sonra doğrudan sıfat gelmişse, burada bir eksiltme (reduction) var demektir:

The student who is happy with his exam result is jumping up and down with excitement. = The student happy with his exam result is jumping up and down with excitement. (Sınav sonucundan mutlu olan öğrenci heyecandan zıp zıp zıplıyor.)

We need a parcel large enough to hold these toys. (Bize, bu oyuncakları alacak kadar büyük bir koli lazım.)

d) Be + place kullanımı

Söz konusu isim bir yer edadı ile tanımlanıyorsa, cümleden who, which, that bağlama zamiri ile fiil atılıp, cümlede geriye sadece yer bildiren kısım kalabilir:

The book which is on the desk is mine. = The book on the desk is mine. (Sıranın üstündeki kitap benim.)
The students in the garden are not aware of the time. (Bahçedeki öğrenciler saatin farkında değiller.)

e) To + do kullanımı

The first, the second, the last, the only gibi ifadelerden ve sıfatların en üstünlük hâllerinden sonra relative clause, to do biçiminde kısaltılabilir:

Sophia was the first person who left the building. = Sophia was the first person to leave the building. (Sophia, binadan ayrılan ilk kişiydi.)
I am the last person to leave the office. (Ofisten çıkan son kişi ben olurum.)

Eğer edilgen (passive) yapı söz konusu ise to be done şeklinde kullanılır:

The best route that can be followed is through the tunnel. = The best route to be followed is through the tunnel. (İzlenecek en iyi güzergâh, tünelden geçendir.)

Bu yapı, something, anything, nothing, somebody, anybody, nobody gibi kelimelerden ve isimlerden sonra da kullanılır:

Would you like something to eat? (Yiyecek bir şey ister misiniz?)
There is nothing to drink. (İçecek hiçbir şey yok.)
I have a lot of work to do. (Yapacak çok işim var.)

f) İsim grubu kullanımı

Nitelenen isimden sonra virgül konur, who ve which ile fiil, cümleden atılır. Geriye sadece o ismi tanıtan kelime grubu kalır: 

Mr Collins, who is the general manager of the company, is a very punctual person. = Mr Collins, the general manager of the company, is a very punctual person. (Şirketin genel müdürü olan Bay Collins çok dakik bir insandır.)

Istanbul, the biggest city in Turkey, is very crowded. (Türkiye’nin en büyük kenti olan İstanbul çok kalabalıktır.)