RELATIVE CLAUSES (I)
Who, which, that, whom, whose gibi kelimelerle başlayan ve bir cümledeki ismi niteleyen ya da o isim hakkında ekstra bilgi veren cümleciklere relative clause ya da adjective clause (sıfat cümleciği) denir. Relative clause’lar, cümle içinde bağımsız olmayıp ana cümleye bağlıdırlar. Cümlede çoğunlukla niteledikleri isimden sonra gelirler. Ancak Türkçede bu tip cümleciklerin, nitelediği isimden önce geldiğine dikkat edilmelidir. Şimdi iki cümleyi alıp relative clause hâlinde tek cümleye dönüştürelim:
1. The girl was very beautiful. (Kız çok güzeldi.)
2. She came to the party last night. (O, dün geceki partiye geldi.)
Birinci cümledeki the girl ile ikinci cümledeki she aynı kişidir. Demek ki nitelenecek isim the girl kelimesidir. Bu yüzden, the girl kelimesine “hangi?” (hangi kız?) sorusunu soralım. Cevap veren kısım relative clause’dur (dün geceki partiye gelen kız). Relative clause’lar, nitelenen isimden sonra geldiğine göre, bu cümlede the girl kelimesinden hemen sonra gelmelidir ve the girl kelimesi de insan olduğuna göre, iki cümle who ya da that ile bağlanmalıdır:
The girl who/that came to the party last night was very beautiful. (Dün geceki partiye gelen kız çok güzeldi.)
Eğer nitelenen isim cansız olsaydı, o zaman which ya da that kullanılacaktı:
Did your son like the present which/that you bought him for his birthday? (Oğlun, doğum günü için ona aldığın hediyeyi beğendi mi?)
Relative clause türleri
I. Defining relative clauses ( Bir ismi tanımlayarak belirgin hâle getiren yapıdır. Mesela, sadece The woman is looking at you desek, karşımızdaki(ler) kimden söz ettiğimizi anlamaz ve “hangi kadın?” diye bir soru sorma gereği duyar. Hâlbuki, The woman who is standing on the corner of the street is looking at you dersek, kadını tanımlamış oluruz ve bizi dinleyen kişi(ler) hangi kadın sorusunu sorma gereği duymaz.)
II. Non-defining relative clauses (Zaten tanımlanmış ve karşı tarafça anlaşılan, bilinen bir isimden sonra gelen yapıdır. Mesela, “annem, babam, Atatürk, İstanbul” gibi kelimeleri duyduğunda karşı taraf “hangi annen?, hangi baban?, hangi Atatürk?, hangi İstanbul?” gibi sorular sorma gereği duymaz. Bu isimlerden sonra mutlaka virgül konur ve ardından gelen cümle, o ismi tanımlamak yerine bize o isimle ilgili ek bilgi verir.)
III. Connective relative clauses (Ana cümledeki bir isim yerine, ana cümlenin tamamını tanımlayan yapıdır. Ana cümlenin sonuna virgül konur ve tek bağlama zamiri olarak which kullanılır.)
IV. Reduced relative clauses (Cümlenin relative clause kısmında who, which, that gibi bağlama zamiri kullanmadan yapılan yapılardır. Relative clause kısmı, bir fiilin -ing almış hâli ya da past participle hâli ile, bir sıfatla, bir edatla (preposition), to ile ya da hiç fiil kullanmadan bir isim grubu ile kurulabilir.)
I. Defining relative clauses
1. Bir relative clause‘da nitelenen isim eğer belirgin değilse ve ancak relative clause sayesinde belirgin hâle geliyorsa, bu tür cümlelere defining relative clauses denir. İnsan tarif ederken who, cansız bir isim tarif ederken which kullanılır. That ise her iki durumda da mümkündür:
The teacher congratulated the student who/that got the highest mark. (Öğretmen, en yüksek notu alan öğrenciyi kutladı.)
Cümledeki the student kelimesinin hangi öğrenci olduğu belirgin değildir. Ancak who/that got the highest mark bölümü cümleye eklenince, öğrenci belirgin hâle gelmektedir.
I’ve repaired the chair which/that was broken yesterday. (Dün kırılan sandalyeyi tamir ettim.)
Aynı şekilde, cümledeki the chair kelimesinin hangi sandalye olduğu belirgin değildir. Ancak which/that was broken yesterday bölümü cümleye eklenince, sandalye belirgin hâle gelmektedir.
2. Ana cümlede nitelenen isme “hangi?” sorusunu sorduğumuzda cevap veren kısım relative clause’dur:
The burglar stole the gold ring which/that was in the safe. (Hırsız, kasada duran altın yüzüğü çaldı.) = Hangi yüzüğü çaldı?
They were living in a flat which/that didn’t have an air conditioner. (Kliması olmayan bir evde oturuyorlardı.) = Hangi evde oturuyorlardı?
A teacher who/that doesn’t like his job cannot teach well. (İşini sevmeyen bir öğretmen iyi öğretemez.) = Hangi öğretmen iyi öğretemez?
I like books which/that describe other countries. (Başka ülkeleri anlatan kitapları severim.) = Hangi kitapları severim?
People who/that watch TV a lot don’t read much. (Çok televizyon seyreden insanlar fazla okumazlar.) = Hangi insanlar fazla okumazlar?
The student who/that has passed the test is happy. (Testi geçen öğrenci mutlu.) = Hangi öğrenci mutlu?
The person who/that lives next door is a doctor. (Bitişikte oturan kişi doktor.) = Hangi kişi doktor?
3. Yukarıdaki örneklerde relative clause’lar, tanımlanan isimden hemen sonra gelmişlerdir. Bazen tanımlanan isme ait başka kelimeler de cümlede bulunabilir. Bu durumda, relative clause bu isimlerden sonra gelir:
There is someone at the door who wants to see you. (Kapıda sizi görmek isteyen birisi var.)
Bu cümlede nitelenen kelime someone’dır ama relative clause, at the door ifadesinden sonra gelmiştir. Çünkü at the door ifadesi, someone kelimesine aittir ve ondan ayrılamaz.
4. Who, which ve that kelimelerinden sonra gelen fiilin tekil ya da çoğul olması, tanımlanan kelimenin tekil ya da çoğul olmasına bağlıdır:
The children who are playing in the garden … (Bahçede oynayan çocuklar …)
The child who is playing in the garden … (Bahçede oynayan çocuk …)
5. Relative clause ile ana cümlenin zamanları farklı olabilir:
I don’t think the vase which was broken the other day can be repaired. (Geçen gün kırılan vazo bence onarılamaz.)
Who, which, that kelimelerinin kullanılmadığı durumlar
Defining relative clause’larda who, which, that kelimeleri belli durumlarda atılabilir. Non-defining relative clause’larda bu mümkün değildir. Yani o tip cümlelerde bu kelimelerden biri mutlaka kullanılmalıdır. Konuyu bir örnekle açıklamaya çalışalım:
This is the car Claude wants to buy. (Claude’un almak istediği araba bu.)
Aslında bu cümle, This is the car which/that Claude wants to buy olarak da kurulabilir. Her iki türlü de cümle doğrudur. Defining relative clause’larda bu kelimelerin kullanılmasının zorunlu olup olmadığı, nitelenen kelimenin özne ya da nesne durumunda olup olmamasına bağlıdır. Yukarıdaki cümlenin düz cümle hâli, Claude wants to buy the car’dır. Yani nitelenen the car kelimesi, relative clause’un içine yerleştirildiğinde nesne durumundadır. Eğer nitelenen isim nesne durumunda ise, which ya da that atılabilir. Burada bir de pratik bir yol gösterelim. Eğer nitelenen isimden sonra (the car), bir özne (Claude) geliyorsa, yani relative clause’un kendi öznesi varsa, cümleye that/which konulsa da olur konulmasa da. Aşağıdaki iki cümleyi karşılaştıralım:
The man who/that came here yesterday was an engineer. (Dün buraya gelen adam mühendisti.) = Cümleden who/that atılamaz. Çünkü nitelenen the man kelimesi, relative clause’un içine yerleştirildiğinde özne durumundadır. = The man came here yesterday.
The man who/whom/that I met yesterday was an engineer. (Dün tanıştığım adam mühendisti.) = Cümleden who/whom/that atılabilir. Çünkü nitelenen the man kelimesi, relative clause’un içine yerleştirildiğinde nesne durumundadır. = I met the man yesterday.
Whose & of which
1. Eğer bir kişi ya da bir şeye ait olan bir isimden söz ediliyorsa, insanlar için de cansızlar ve hayvanlar için de whose kullanılabilir:
Do you know the man whose car was stolen? (Arabası çalınan adamı tanıyor musun?) = Araba, adama ait.
The child whose legs were broken in the accident is in hospital now. (Kazada bacakları kırılan çocuk şu anda hastanede.) = Bacaklar, çocuğa ait.
The book whose cover I accidentally tore was David’s. (Kazara kapağını yırttığım kitap David’indi.) = Kapak, kitaba ait.
Can you repair the chair whose legs are broken? (Ayakları kırık olan sandalyeyi tamir edebilir misin?) = Ayaklar, sandalyeye ait.
2. Cansızlar için whose yerine … of which de kullanılır. Bu durumda, nitelenen kelimeden sonra virgül konur ve ardından sahip olunan kelime ve of which ifadesi yazılır:
The composition was very interesting. The sentences of the composition were long. = The composition, the sentences of which were long, was very interesting. (Cümleleri uzun olan kompozisyon çok ilginçti.)
This is the machine, the properties of which I have described. (Özelliklerini anlattığım makine bu.)
Their flat, the exterior of which they painted purple, cost them too much money. (İçini mora boyadıkları daireleri, onlara pahalıya mal oldu.)
Who & whom
Bu iki kelime, relative clause’larda çok kullanılır ve birbirine karıştırılır. Aralarındaki kullanım farkları şöyledir:
1. Who da whom da, defining relative clause’larda, tanımlanan isim nesne durumundaysa kullanılabilir. Daha basit söylersek, relative clause’un kendi öznesi varsa who da whom da kullanılır:
He is the man who/whom I met yesterday. (Dün tanıştığım adam bu.) = … who/whom I met yesterday bölümü relative clause’dur ve I, bunun öznesidir. Bu yüzden ikisi de kullanılabilir.
2. Eğer relative clause’un öznesi yoksa sadece who kullanılıp whom kullanılmaz:
The girl who came here yesterday was very beautiful. (Dün buraya gelen kız çok güzeldi.) = … who came here yesterday bölümü relative clause’dur ve öznesi yoktur. Bu yüzden sadece who kullanılabilir.
3. Relative clause’un fiiline ait bir edatın kullanıldığı durumlarda, edat ile yan yana sadece whom gelir, who gelmez:
I know the girl to whom your brother is talking. (Kardeşinin konuştuğu kızı tanıyorum.) = Bu cümlede to who denmez.
Eğer edatı ayrı yazarsak who kullanılabilir:
I know the girl who your brother is talking to.