BE USED TO
1. “Alışkın olmak, alışık olmak” anlamındadır:
I’ve lived in Istanbul for ten years now, so I’m used to the noise. (On yıldır İstanbul’da oturuyorum, bu yüzden gürültüye alışığım.)
At the beginning I couldn’t understand Londoners because I wasn’t used to the accent. (Aksana alışık olmadığım için başlangıçta Londralıları anlayamıyordum.)
2. Be used to ile bir fiil kullanılacaksa o fiile –ing konur:
I’m used to driving in London now, but it was hard at the beginning. (Artık Londra’da araba kullanmaya alışkınım ama başlangıçta zor oldu.) = I’m used to drive … denmez.
She is used to working with old people. (Yaşlılarla çalışmaya alışıktır.)
3. “Alışkın olmak” yerine “alışmak” demek istiyorsak be fiili yerine get, become ve bazen de grow fiilleri kullanılır:
You’ll soon get used to living in the country. (Kırsal kesimde yaşamaya çok geçmeden alışacaksın.)
Little by little, he became used to his new family. (Yavaş yavaş yeni ailesine alıştı.)
It took them a long time to grow used to getting up early. (Erken kalkmaya alışmaları uzun zamanlarını aldı.)