KELİME BİLGİSİ
İngilizce öğrenirken en fazla önem verilmesi gereken nokta kelime bilgisidir. İstediğiniz kadar gramer bilin, isterse grameriniz mükemmel olsun, eğer kelime bilmiyorsanız, o bildiğiniz gramer hiçbir işe yaramaz. Diyelim ki tüm zamanlar (tenses), pasif (passive), bağlaçlar (conjunctions), sıfat cümlecikleri (relative clauses) gibi konuların gramerini biliyorsunuz ama yeterince kelime dağarcığınız (vocabulary) yok. Bu durumda, bildiğiniz gramer işinize yaramaz. Ne yazabilirsiniz (writing) ne de konuşabilirsiniz (speaking). Tarzanca bile konuşamazsınız. Bir de tersini düşünelim. İngilizce grameriniz zayıf ama kelime dağarcığınız kuvvetli. Kurduğunuz cümleler gramatik olarak yetersiz olabilir ama seçtiğiniz doğru kelimelerle derdinizi karşı tarafa anlatabilirsiniz. Öyleyse, İngilizce öğrenirken gramer mi daha önemli yoksa kelime mi sorusuna şöyle cevap verelim: İkisine de hâkim olursanız süper olur ama birini seç deseler elbette kelime cevabı seçilmelidir.
Peki, kelime nasıl ezberlenir?
Öncelikle sıkça yapılan iki hata ile söze başlayıp yapmanız gerekenleri anlatayım:
- Kelimeleri alt alta yazıp kuru kuru ezberlemeyin. Böyle yaparsanız, ezberlediğinizi sandığınız kelimeleri iki günde unutursunuz. Zaten en büyük şikâyet de bu değil mi? Şu cümleyi sık sık duyarım: “Hocam, o kadar kelime ezberliyorum ama o kelimeler aklımda kalmıyor, kısa sürede unutuyorum.” Burada kelimelerin suçu yok. Suç, sizin yönteminizde. Ezberlemek istediğiniz kelimelerin hafızanızda uzun süre kalmasını istiyorsanız, o kelimelerin bir parçada ya da en azından bir cümlede geçmesine özen göstermelisiniz. Kelimeler, bir filmde ya da bir şarkıda da geçebilir. O zaman beyniniz, o kelime ile anlamı arasında bir ilişki kurar ve hafızada uzun süre kalır. Mesela ben, bir filmdeki mahkeme sahnesinden birçok kelime ve ifade öğrenmiştim. Sizce yargıç ve mübaşir ne demek? Ya da “herkes ayağa kalksın, itiraz ediyorum, sayın yargıç” ifadeleri İngilizcede nasıl söylenir? Belki birçoğunuz yargıcın judge olduğunu biliyordur. Peki ya mübaşir? O da usher. Yargıç mahkeme salonuna girerken “herkes ayağa kalksın” nasıl denir? Everybody stand up mı? Hayır. Bu, all rise diye söylenir. Avukat, diğer avukat savunma yaparken birdenbire ayağa kalkıp “itiraz ediyorum” ifadesini nasıl söylemiştir? Bu ifade İngilizcede ya objection ya da I object diye söylenir. Peki, avukatlardan biri yargıca hitaben “sayın yargıç” derken dear judge mı demiştir? Hayır. Bunu için de Your Honour ifadesi kullanılır.
- Kelimelerin üstüne Türkçelerini yazmayın. Bu durumda beyniniz o kelimeyi ezberlemek için zorlanmaz. Zaten cevaba gözünüz kayar ve o kelimeyi ezberledim sanırsınız. Şöyle yapın: Bir okuma parçasındaki bilmediğiniz kelimeleri fosforlayın. O kelimeleri numara sırasıyla başka bir kâğıda yazın. Kâğıdın arka yüzüne aynı numara sırasıyla kelimelerin Türkçelerini yazın. Önce bu kâğıdı iki taraflı çalışın. Yani, önce İngilizcelerine bakarak Türkçelerini hatırlamaya, sonra da Türkçelerine bakarak İngilizcelerini hatırlamaya çalışın. Bunu yaparken, parçanın içeriğini de unutmayın. Kelimelerin o parçada hangi bağlamda kullanıldıklarını da aklınızdan geçirin. Sonra, parçaya geri dönün ve mümkün olduğu kadar kâğıda bakmadan, parçayı okuyun ve fosforlu kelimelere gelince anlamlarını hatırlamaya çalışın. Hatırlayamadıklarınız olursa kâğıda bakın. Bu işlemi belli aralıklarla tekrarlayın. Göreceksiniz kelimeler aklınızda uzun süre kalacak.
Gelin şimdi bunu bir okuma parçası üzerinde göstereyim:
London is the capital and largest city of England and of the United Kingdom. Standing on the River Thames in the south-east of England, London has been a major settlement for two millennia. It was founded by the Romans.
London is considered to be one of the world’s most important global cities and has been termed the world’s most powerful, most desirable, most influential, most visited, most expensive, most investment-friendly city.
London has a diverse range of people and cultures, and more than 300 languages are spoken in the region. Its estimated mid-2018 municipal population was about 9 million.
London contains four World Heritage Sites: the Tower of London, Kew Gardens and Westminster Abbey. Other landmarks include Buckingham Palace, the London Eye, Piccadilly Circus, St Paul’s Cathedral and Trafalgar Square. London has numerous museums, galleries, libraries and sporting events. These include the British Museum, National Gallery, British Library and West End theatres. The London Underground is the oldest underground railway network in the world.
1. major (sıfat)
2. settlement (isim)
3. millennia (isim)
4. found (fiil)
5. consider (fiil)
6. term (fiil)
7. investment-friendly (sıfat)
8. diverse (sıfat)
9. estimate (fiil)
10. municipal (sıfat)
11. contain (fiil)
12. heritage (isim)
13. landmark (isim)
14. include (fiil)
15. numerous (sıfat)
16. underground (isim)
1. ana, başlıca
2. yerleşim yeri
3. bin yıl (millennium’un çoğulu)
4. kurmak
5. … olarak görmek, saymak, kabul etmek
6. … demek
7. yatırım dostu
8. çeşitli
9. tahmin etmek
10. kente ait, kent …
11. barındırmak
12. miras
13. sembol, simge
14. içinde … olmak
15. birçok, sayısız
16. metro
Şimdi bu parça içindeki kelimeleri ezberlemek için yukarıda anlattığım tekniği uygulayın.