GIVE ME A BREAK!

“Beni rahat bırak, düş yakamdan, bir huzur ver, üstüm gelme” anlamlarına gelir. Örnek: Give me a break, I’ve been working late every night this week, and I just need some

GIVE ME THE TEA!

“Hadi dedikodu yapalım!, Bana her şeyi anlat!” anlamlarına gelir. Örnek: She whispered, “Give me the tea! I want to know everything that happened at the party last night.” (Kız fısıldayarak,

GO WITH THE FLOW

“Olayları akışına bırakmak” anlamına gelir. Örnek: Instead of stressing about the changes, he decided to go with the flow and adapt to the new circumstances with a positive attitude. (Değişiklikler

GONE & BEEN

1. Been, çoğunlukla “gelmek” ve “gitmek” fiillerinin past participle’ı olarak kullanılır. Çünkü Türkçe düşünüldüğünde, her “gelmek” ve “gitmek” demek istediğimizde go ve come fiillerini kullanamayız: My uncle has been to see us twice since Christmas. (Amcam,

GOTCHA

1. “Yakaladım seni, elimdesin” anlamındadır: “Gotcha, you little thief!” the shopkeeper cried. (Mağaza sahibi, “Yakaladım seni küçük hırsız!” diye bağırdı.)“Gotcha” shouted Peter, as he jumped out from behind the door

GOTTA

Gotta, have got to yerine kullanılır. Standart dışı bir kullanımdır: I gotta go now = I have got to go now. (Şimdi gitmem lazım.)I gotta save some money. = I have